Son günlerde hepimizin malumu olduğu gibi bir takım kendini bilmez, geçmişte olduğu gibi piyon olarak ülke gündemini değiştirmeye yönelik algı operasyonu içine giriyor. Konu Hilafet! Hilafet bayrağı açarak, “Şeriat” istiyoruz diyenler, sokak röportajlarında haddini ve hududunu aşanlar piyon rolünü üstlenerek Anayasamıza aykırı davranarak Cumhuriyet’imize dil uzatıyordu. Tüm bu anlamsız tartışmalara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yapılan kabine toplantısı sonrasında son noktayı koydu. Türkiye’nin rejim sorunu olmadığını, Türkiye’nin rejim tartışmalarının 1923 yılında “Yaşasın Cumhuriyet” denilerek kapatıldığını söyledi. Yanlışın merkezin olanlar diyerek çok önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet ve millet birlikteliğinde “Cumhuriyet ile ilgili tereddüt yoktur” dedi. Son on yılda yaşananları örnek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “son nokta” niteliğinde yaptığı açıklamalarla tüm Türkiye halkının beğeni ve takdirini kazandı. Ülkemizde bugünden sonra bir çok anlayışın revizyon edileceğini düşündüğümü beyan ederken Milli Uzay programımıza değinmek istiyorum. Ülkemizde ilk uzaya gönderilen Türk olan Alper Gezeravcı, uzaya çıkış yolculuğunu tamamladı. Uzaya çıktığı yerçekimsiz ortamda bağlantı kurulduğunda ilk Türk Astronotumuz Gezeravcı, “Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ile başlamak istiyorum, “İstikbal Göklerdedir” dedi. Bu cümle öyle bir yankı uyandırdı ki farklı tartışmalara neden olmasına rağmen adeta yeni bir milat cümlesi gibiydi. Bence şer odaklarına, piyonlara büyük bir mesaj niteliğindeydi. Tüm bu yaşananlar sonrası “itibar iadesi” yapıldığını düşünerek, bir Türk evladı olarak tüm bu yaşananlar ve yeni yol haritası beni çok mutlu etti.
