Son günlerde ülkemizin gündeminde en çok konuşulan konu 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair kanun'dur. Seçimlerin yaklaşması nedeni ile siyasal partilerin en azından bir kısmında siyasal programlarında bu konu en başta gelen konular arasında yerini alıyor.
Söz konusu kanun 5 ana bölümden oluşuyor. 1. Bölümün 1.maddesi Amaç Kapsam ve Temel İlkeleri ortaya koyuyor. Anılan kanunun 1. Maddesinde amaç olarak şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi olan kadınların, çocukların aile bireylerinin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacı ile alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir. Devamla ana yasa, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, Avrupa Konseyi Sözleşmesi gibi düzenlemelerin esas alındığı ifade edilmektedir.
Bu kanunun diğer bölümlerinde koruyucu ve önleyici tedbirlere ilişkin hükümler bulunmakta. Güvenlik güçlerinin ve yargı makamlarının görev ve sorumlulukları detaylı bir şekilde belirtilmektedir. Keza takip edilecek usul ve esaslar ise ayrıntılı bir biçimde diğer maddelerde tanzim edilip hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Ayrıcı yargı makamlarınca verilen tedbir kararlarına aykırılık halinde zorlama hapsine tabir tutulacağı hüküm altına alınmaktadır. Düzenlemenin diğer kısımlarında gerekli merkezlerin kurulması, destek hizmetlerinin nasıl yerine getirilebileceği, kurumlar arasında iş birliğinin nasıl sağlanacağı gayet açık bir biçimde düzenlenmiştir.
Yani sonuç olarak asıl amaç başta kadınlar olmak üzere aile bireylerinin şiddete maruz kalmalarını önlemek ve önlemek için hangi yol ve esaslara uyulacağı hüküm altına alınmaktadır. Ancak bundan dolayı rahatsız olan, kanunun temel felsefesine aykırı düşüncelerin varlığı' da inkar edilemez. Nitekim siyasal çevrelerde seçimde yaklaşmış olması sebebi ile bu hususa çok konuşulmakta, tartışılmakta ve bu özelliğinden dolayıda kamuoyuna mâl olmuş bulunmaktadır. Biz bu işin siyasal yönü ile ilgili değiliz. Sadece hukuki yönü ve yasanın içeriği ile ilgiliyiz.
