Niğde’nin Kemerhisar beldesi, eski adıyla Tyana, tarih boyunca birçok medeniyetin önemli bir yerleşim alanı olmuş, ancak hak ettiği değeri bir türlü görememiştir. Oysa, Tyana sadece su kemerleri ve dönemine ait diğer kalıntılarıyla değil, aynı zamanda insanlık tarihini değiştiren büyük bir filozof ve bilge olan Tyanalı Apollonos’un doğum yeri olarak da anılmaktadır. Son yıllarda ortaya atılan ve akademik çevrelerde yankı bulan bir iddia, bu bölgeyi daha da özel kılıyor: Apollonos, aslında Hz. İsa’nın gerçek kimliği olabilir mi?
Apollonos ve Tyana’nın Gizemi
Tyanalı Apollonos, Antik Roma döneminde öğretileriyle dünyanın dört bir yanına ışık saçan bir bilge olarak tanınır. Doğduğu topraklardan başlayarak Hindistan’a, Mısır’a ve Yunanistan’a kadar uzanan bir yolculukla bilgeliğini ve felsefesini yaymıştır. Bugün pek çok araştırmacı, Hz. İsa’nın gerçekte hiç var olmadığını, İsa karakterinin aslında Apollonos’tan türetildiğini öne sürmektedir. Bu görüş, özellikle Batı’daki akademik çevrelerde hızla yayılmakta ve tartışılmaktadır.
Eğer bu iddia doğruysa, Tyana yalnızca Niğde için değil, tüm Türkiye için tarihi ve kültürel bir dönüm noktası olabilir. Apollonos’un doğduğu bu topraklar, onu bir turizm, bilim ve kültür merkezi haline getirmek için büyük bir fırsat sunuyor.
Niğde ve Kemerhisar İçin Büyük Fırsat
Apollonos’un doğum yeri olan Tyana, bugün Kemerhisar olarak biliniyor ve bölgedeki su kemerleri ile antik dönemden kalma diğer kalıntılar hâlâ ziyaretçilerini bekliyor. Ancak, bu tarihi miras yeterince tanıtılamadığı için Niğde’nin turizm potansiyeli ne yazık ki tam anlamıyla değerlendirilemiyor.
Oysa, Tyana’yı Apollonos üzerinden dünya çapında tanıtarak bölgeyi bir turizm merkezi haline getirmek mümkün. Apollonos’un öğretileri, onun İsa ile bağlantısı, mistik yolculukları ve felsefesi, hem akademisyenler hem de turistler için büyüleyici bir çekim alanı oluşturabilir.
Nasıl Bir Yol İzlenmeli?
Bu noktada Niğde halkı ve yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor. Öncelikle, Tyanalı Apollonos’un hayatını, öğretilerini ve tarihi önemini anlatan bir “Apollonos Müzesi” kurulabilir. Bu müze, hem bölgeye gelen turistler için bir cazibe merkezi olabilir hem de bilimsel araştırmalar için bir kaynak işlevi görebilir.
Ayrıca, her yıl düzenlenecek bir “Apollonos Festivali” ile bölgeye yerli ve yabancı turistler çekilebilir. Festival kapsamında konferanslar, tiyatro oyunları ve kültürel etkinlikler düzenlenerek Apollonos’un felsefesi yeniden canlandırılabilir. Bunun yanı sıra, Tyana’nın su kemerleri ve diğer tarihi yapıları restore edilerek bir açık hava müzesi haline getirilebilir.
Niğdeliler olarak, tarihimizin bize sunduğu bu büyük fırsatı değerlendirmek için harekete geçmeliyiz. Apollonos’un öğretileri ve onun dünya tarihindeki yeri, Kemerhisar’ı uluslararası bir turizm destinasyonu haline getirebilir. Bu sadece Niğde’nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda bölgeyi kültürel ve bilimsel bir merkez haline getirecektir.
Tyanalı Apollonos, sadece Niğde’nin değil, insanlık tarihinin de bir parçasıdır. Bu mirasa sahip çıkmalı ve dünya ile paylaşmalıyız. Çünkü Tyana’nın hikayesi, sadece geçmişimizi değil, geleceğimizi de şekillendirecek potansiyele sahiptir.
