AV. İRFAN BAHAR

Tarih: 26.03.2024 10:57

MART AYINDA İKİ ÖNEMLİ OLAY

Facebook Twitter Linked-in

Bunlardan biri İstiklal Marşı’mızın T.B.M.M.’de kabulüdür. Rahmetli Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı Türk milletinin özelliklerini yansıtan çok önemli bir eser. Aslında çok sayıda bu maksatla şiirler yazılmış ve yarışmaya katılmış. Ancak yapılan seçim sonucunda Ersoy’un şiiri birinci olmuş. Ve ardından meclis tarafından milli marşımız olarak kabul edilip bugüne kadar gelmiştir. Biz inanıyoruz ki kıyamet gününe kadar bu marşımız bizim İstiklal Marşı’mız, milli marşımız olarak okunmaya anlaşılmaya ve alkışlanmaya devam edecektir. Bu yönde en ufak bir kuşkumuz yoktur.

Mart ayının ikinci çok önemli olayı ise Çanakkale Savaşı’nın yıl dönümü olmasıdır. Tıpkı milli marşımızda olduğu gibi Çanakkale’de yedi düvele karşı kazanılan bu zafer milli devletin kuruluşuna giden yolda en önemli kilometre taşıdır. Eğer bu harp zaferle sonuçlanmasaydı istiklalimizi kazanmak yeni Türk devletini inşa etmek herhalde mümkün olamayacaktı. O nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını takdir etmemek mümkün mü? Çünkü Çanakkale’de Türkiye’ye binlerce kilometre uzaklardaki yabancı devletlerden sirf savaşmak için gelen yabancı askerler geldikleri gibi dönüp gitmişlerdir. Hayatını kaybedenlerin bir kısmı ise Çanakkale’de kalmışlardır.

Zaten bu zafer kazanılmamış olsaydı yeni Türk devletinin kuruluşu, yeni T.B.M.M.’de kabul edilemeyecek ve milli devlet ilanı gerçekleşemeyecek idi. Çanakkale’den sonra kazanılan zaferler elbette birbirlerinden çok daha önemli zaferler idi. Hepsi birlikte yukarda ifade etmeye çalıştığımız üzere yeni bir doğumun müjdecisi oldular. O nedenle bu gelişmeler çok genç yaşlardan itibaren milletimizin bütün fertlerine, özellikle gençlerimize tam ve doğru olarak anlatılmalı, değerleri ve fonksiyonları çok iyi bir şekilde öğretilmelidir. Yoksa sonraki gelişmeleri anlayabilmek, değerlendirebilmek pek mümkün olmazdı. Onun için Mart ayı çok iyi değerlendirilmeli, her fırsatta bu konular gündeme getirilmeli ve bu konuda bilgi birikimi çok yüksek olan kesimler bu sorumluluğu üstlenmeli ve farklı halk kesimleriyle bilgi birikimlerini paylaşmalıdır. Elbette bu konuda yazılanlar çizilenler vardır. Ancak yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Özellikle bu harp en ince ayrıntılarına kadar başta Mustafa Kemal Atatürk’ün kimlik ve kişiliği olmak üzere katılan kadroların tamamı kitaplaştırılmalıdır. Ve bu yayınlar ülkemizin dört bir yanına ulaştırılmalı, yaygınlaştırılmalı, okutulmalı ve okunmalıdır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —