Ekmek parası adı altında ekmekten öteye uzanacak; içinde ev, araba, zaruri olmayan gereksinimler eşliğinde akar yaşam mecrası. Sosyal yaşamın dayattığı birçok ihtiyaç, olmazsa olmaz olarak elde edilmeye çalışılır.
Bundan sonrasın da stoklama süreci başlar, yaşamın ömür denen saat tik takları arasında.
Önce kendisini, sonra torun tonbalığı dünya gözüyle garantiye alma eylemi şeklinde gelişen günümüz rızk kavgası, devranın dönüş hızına ayak uydurma gayretiyle çırpınır durur, emme basma tulumba misali.
Elbet devran kendi işleyişi içerisinde ve kendi döngüsünün seyrinde yol alacaktır.
İşte böylesine bir döngünün mecrası içerisinde beliren pazar günleri Niğde Esnafı tatil yapsın, tüm esnaf kapatsın ve esnafında dinlenme ihtiyacı kadar, sosyal istekleri de karşılansın fikri, geçtiğimiz günlerde Niğde Belediyesi Encümen toplantısında dile getirilmiş.
Niğde merkezde sekiz bine yakın esnaf olduğunu düşündüğümüzde onların da dinlenme ve çoluk çocuklarıyla tatil yapma, vakit geçirme istekleri tabi ki en doğal hakları.
Bu fikre kim itiraz edebilir?
Zaten kendisi de esnaflık yapmış olan Başkan Sayın Özdemir de Avrupa da birçok örneği olan bu pazar tatili işine, kendisinin de katıldığını ve esnaf adına büyük ihtiyaç olduğunu belirtmiş. Esnaf Odası ile Ticaret Odasının destek olması, siyasi partilerinde bu konuyla ilgili çalışmalar yapması halinde, uygulama noktasında elini taşın altına koyma sinyali vermiş.
İşin gerçeği, esnaftan bireysel olarak ekmek kapısını kapatmasını beklemek saflık olur ki zaten isteyen esnaf kendi iradesi nezdinde bugün de kapatabilir.
Lakin ister Esnaf Odaları ister Ticaret Odaları ister de Siyasi Partilerin desteği olsa da (ki bu desteği verebileceklerini zannetmesem de) bu işin zorluğu gayet açık.
Hafta içi yapamadığı ciroyu, pazar günü dışarı çıkıp harcayacak olan diğer kesimlerden elde edecek olan esnafın, ticaretin tersi olan bu seyrine evet deme ihtimali zor olsa gerek.
Avrupa da bunun örneklerinin olması bu ülke, hele ki Niğde için pek de geçerli gibi değil. Yurt dışına çıktığımda gözlediğim hayalet şehirlere dönüşen ve elini ayağını yaşamın
dinamiğinden çeken bir Avrupalı, geçtim ülke insanının genelini, ortalama Niğdeli ile dahi karşılaştırılamaz diye düşünüyorum.
Sekiz bin esnaf bu kent için ciddi bir rakam.
Pazar günü hepsinin tatil yaptığını düşünürsek, bu tatili değerlendirmek çıkıp hava almak, bir şeyler atıştırmak, cafe de arkadaşlarıyla muhabbet etmek isteyen tatilci esnafın isteklerini, bir nebze olsun hangi esnaf gurubu karşılayacak?
Esnaf biraz cesaret ederse pazar günü Niğde de tüm esnafın kapatabileceği tezi ise yine esnafın cesur yüreğine kalıyor bu durumda.
Pazar günü kapatan sekiz bin esnaf çoluk çocuğuyla hava almak için dahi olsa Niğde merkeze çıksa, açık olup hizmet vermek istemeyen ve tatil yapan diğer esnaf arkadaşlarından alamayacakları hizmeti nerden alacaklar?
Ehhh canları sağ olsun onlar da dinlensin, tatil yapsın lakin bizim de canımız sıkılıyor, hiçbir yer açık değil, arkadaşlarımızı kıracak değiliz, ne yapalım en iyisi Kayseri, Mersin, Adana veya Nevşehir’e gidelim demez mi?
Sanayi, Turizm ve Hizmet sektöründeki yeri belli olan, diğer illerle karşılaştırıldığında zaten daha küçük gelire sahip olan Niğde’miz için ne kadar gerçekçi bir durum olur bu?
Şimdi diyeceksiniz ki ne yani esnafa çok mu görüyorsun bir pazar tatilini diye?
Haftada bir gün bile olsa tatil şart, lakin esnaf için bugünün pazar günü olmayacağı da gayet açık.
Yaptıkları işin gereğinin, nihayetinde rızk kapısının kilidini açan bir anahtar olduğu gerçeğiyle yüz yüze olan yine o esnaf.
O anahtarı hangi günün hangi şafağında kullanacağının muhasebesini yapacak iradeleri nihayet var ve bu muhasebe olmasa, zaten bu ekonomik şartlarda ayakta kalma imkanları da yok.
Yine de varsın Pazar tatil olsun, sekiz bin esnafımızda dinlensin diyorsanız..
Yıllardır AVM özlemi çeken,
Sabırsızlıkta açılış günü yaklaşan alışveriş merkezimizi bekleyen,
Niye her ilde var da biz yok diyerekten dertlendiğimiz,
Yakında hizmete girecek olan AVM mizi pazar günü kapatıp,
Şimdiden oradaki esnafın dinlenmesini sağlamak,
Cidden Niğde’nin ruhunu okşayacak.
