Niğde, Türkiye’nin doğal güzelliklerinin yanı sıra, zorlu karasal iklim koşullarıyla da bilinen bir ilimiz. Bu zorlu iklimde, orman varlığımızı korumak ve sürdürülebilir bir şekilde artırmak, şehrimiz için büyük bir sorumluluk. Ancak, son yıllarda dikkat çekici bir durumla karşı karşıyayız: Niğde’de dikilen çam ormanlarının büyük kısmı, sürekli kuruma problemiyle karşılaşıyor. Bu sorun, Niğde’nin ekosistemine uygun olmayan ağaç türlerinin tercih edilmesinden kaynaklanıyor olabilir mi? Çam ağacı belirli bir seviyeden sonra güneş ışığını emen altında çok fazla bitkinin yetişmesine izin vermeyen bir ağaç türüdür. Üstelik dalları asidik bir bitki olması toprakta bu değerin yüksek olmasına neden oluyor.
Çam ağaçları, genel olarak Türkiye’de farklı iklim koşullarına uyum sağlayabilen dayanıklı ağaçlar olarak bilinir. Ancak, her bölgenin kendine özgü iklim yapısı ve toprak koşulları vardır. Niğde’nin sert kışları ve kurak yazları, özellikle çam ağaçlarının su ihtiyacını karşılamakta zorluk çektiği bir ortam oluşturuyor. Sonuç olarak, bu çam ormanları zamanla kuruyarak ekosisteme zarar veriyor ve yapılan ormanlaşma çalışmaları istenen sonucu vermiyor.
Peki, Niğde için çözüm nedir? Alternatif ağaç türlerine yönelmek.
Çam ağaçları yerine, karasal iklim koşullarına daha uygun, suya daha az ihtiyaç duyan ve bölgenin sert hava koşullarına dayanıklı ağaç türlerine öncelik verilmelidir. Örneğin meşe, ardıç, sedir ve akasya gibi türler, Niğde’nin iklimine çok daha uyumlu olabilir. Meşe ve ardıç ağaçları, su ihtiyacı konusunda mütevazı oldukları gibi, kök yapıları sayesinde toprağı daha iyi tutarak erozyon riskini de azaltır. Ayrıca, bu türler toprağın organik madde içeriğini artırarak diğer bitki örtüsünün gelişimini destekler.
Bunun yanı sıra, ahlat gibi yerel türlerin tercih edilmesi de önemlidir. Ahlat, yaban armudu olarak bilinir ve karasal iklimin sert koşullarına dayanıklılığıyla bilinir. Ayrıca, yerel biyoçeşitliliğin korunması açısından da önemli bir rol oynar.
Niğde’deki ormanlaşma çalışmalarında, yalnızca kısa vadeli bir estetik hedef değil, uzun vadede sürdürülebilir bir ekosistem yaratmak hedeflenmelidir. Çam ormanları, Niğde’nin doğal iklim koşullarına uymadığı için sürekli bakım ve yenileme gerektiriyor. Bu, hem maddi kaynakların israfına hem de doğanın dengesinin bozulmasına neden oluyor.
Yeni bir ormanlaşma politikasına geçiş yaparak, Niğde’nin doğasına uyumlu ağaç türlerini ön plana çıkarmalı ve uzun vadede kendini yenileyebilen, güçlü bir orman ekosistemi oluşturmalıyız. Bu tür ağaçlar, yalnızca ormanların sürekliliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bölgedeki tarım ve hayvancılığı da destekler, toprağın verimliliğini artırır ve erozyonu önler.
Son olarak çam ormanlarının yerini alacak bu alternatif ağaçlar, Niğde’nin ekosistemini onarıcı bir güç olabilir. Hem doğal dengeyi yeniden sağlayacak hem de şehrimizin gelecekteki doğal varlıklarını güvence altına alacaktır. Bu nedenle, yetkililerin ve yerel halkın, ormanlaşma konusunda yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyduğunu belirtmek istiyorum. Sürdürülebilir bir gelecek için, doğru ağaçları seçmek zorundayız.
Niğde’nin ormanları, geleceğin yeşil ve bereketli bir şehri olma potansiyeline sahip. Bu potansiyeli doğru ağaç türleriyle besleyerek hayata geçirebiliriz.
