Boş lafı kazan kazan kaynatıp, bilgimiz olmasa da fikrimizin olduğu garip bir dönemin çok bilen halleriyle yaşıyor olduk bu hayatı.
Kızıp köpürerek, yangına körükle giderek, birilerine hakaretler edip söylenerek hiçbir iş yapmadan iş yapıyor gibi görünmek, yetip de artıyor bile.
Yaşamak, yaşatmak gündelik hayatın gerçeklerini bu güne taşımak önemini yitirdiği kadar en küçük takdiri dahi esirgiyoruz, günümüzün dijital değerler ortamında.
İşte böylesine bir dönemde Sevgili Sedat Çağlar üşenmemiş Niğde’mizin son on yıllık gelişimini baz alarak bu süreçte gerçekleşen olumlu veya olumsuz birçok faktörü ele alıp, grafik ve istatistiki veriler eşliğinde değerlendirerek, Niğde ile ilgili her kesimin faydalanabileceği bir kitabı, gayretle ortaya getirmiş.
Turizmden kültüre, asayişten madenciliğe, sağlıktan milli eğitime, tarımdan hayvancılığa kadar, toplamda 16 başlıkta Niğde incelenmiş, son on yıldaki verilerin ışığında.
Evet…
Geçtiğimiz pazartesi “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılının Şafağında Niğde’nin Sosyal ve Ekonomik Durumu” adlı bu kitabın tanıtımı için Kale 100.Yıl Halk kütüphanesindeydik.
Yaşamsal ihtiyaçları karşılama mücadelemizin hem zihinsel hem de fiziksel olarak aşırı yük bindirdiği günümüz hayat serüvenimizde, yerel bazda biraz olsun bunun dışına çıkıp emek dökülmüş bir çalışmayı izleyip, tüm verileriyle kütüphaneme konuk etmek benim için ayrı bir zevkti.
Kitapta İlimizdeki sosyal, kültürel, eğitim ve ekonomik kalkınma gibi meydana gelen son 10 yıllık değişim oranları, verilerin analizi eşliğinde değişimlerin nedenleri irdeleniyor. Yine bu veriler eşliğinde geleceğe yönelik olası fikir jimnastiği yapılıyor. En azından belli bir döneme ait net paydaşların geleceğimizi de nasıl şekillendirebileceği noktasında ele alınan başlıklar, incelenmesi gereken bir kaynak niteliğini hakkıyla taşıyordu.
Kitabın basımına ciddi destek veren Vali Sayın Cahit Çelik ise konuşmasında “Niğde için geçmişte yazılmış olan Albert Gabriel’in kitabına da değinerek bu tarz kitapların gelecekte alınacak kararlarda, verilerin değerlendirilip doğru işlerin doğru şekillenmesine katkıda bulunacağının, altını çiziyordu”
Sayın Vali aynı zamanda; şehirlerin sosyoekonomik yapısının bütüncül bir bakışla değerlendirilmesi, hem mevcut durumun sağlıklı biçimde analizini hem de gelecek vizyonunun rasyonel temellere oturtulmasını mümkün kılacağından, kitaba yazmış olduğu sunuş yazısında da değiniyordu. Bu tarz kitapların sadece bu günü anlamamıza değil aynı
zamanda geleceği daha sağlam temeller üzerine inşa etmemize imkan tanıyacağını da özellikle belirtiyordu.
Toplanacak verilerin içeriği, bu içeriklerin sınıflandırılması, sınıflandırmaların oranlanması, bu oranların analizi eşliğinde veri değişimlerinin neden sonuç ilişkisinde de Prof. Dr. Sayın Abitter Özulucan’ın dokunuşları öne çıkıyor, grafiklerin gözle görülür bilimsel ilişkisi, kitaba ayrı bir vasıf yüklüyordu.
Kitap kapağında Bolkar dağlarının arasında saklı bir cennet olan ve dünyanın tek sessiz kurbağalarının olduğu endemik bitki türleri ile ünlü Karagöl’ün olması da ayrı bir güzellikti. Gazeteci arkadaşımız Sevgili Sema Tekeli’nin ince fotoğraf sanatını konuşturduğu kapak resmi gayet şık duruyor, Niğde’ye ait bir güzelliğin daha ön plana çıkması, kitaba ayrı bir hava katıyordu.
Niğde’yi; laf salatasını kaşıklayıp, zeytinyağı kayganlığında esip gürleyerek bir şeyler ortaya koymadan, sadece çalışma şiarıyla donanmış bu kitap nezdinde değerlendirmek güzel bir duygu oluyordu şahsım adına.
Hemşericilik oynayan bir anlayışın dışında, somut veriler ışığında görüp değerlendirmek ve bir şekilde gelecek nesillere eksik ya da tamam, az ya da çok bir şeyler sunmak cesaret ve azim istiyor.
Bunları sergileyen insanlara duyulan ihtiyacın bir nebze olsun gerçekliğe dönüşmesi bile değerlendirilmesi gereken bir olgu.
Bu nokta da çalışıp, ortaya güzel şeyler çıkarmak isteyen araştırmacı ve yazar arkadaşlarımızın Vali Sayın Cahit Çelik Beyi bir şans olarak görüp değerlendirmesi, bu tarz eserlerin daha bol ortaya çıkmasında kolaylık olacaktır.
Bu vesileyle...
Yaşam denizinin akıntısında kürek çekerken,
Bulanlardan olduğu kadar, arayanlardan,
Bilenlerden olduğu kadar, öğrenenlerden,
Sahip olmayı sevmek kadar, var olmayı da sevenlerden olmayı becerip,
Doğru ve güzel işler yapanları,
Öyle ya da böyle,
Alkışlayalım…