SEDAT ÇAĞLAR

Tarih: 10.10.2023 11:23

ORTADOĞU İSRAİL İLE NASIL CEHENNEME DÖNÜŞTÜ?

Facebook Twitter Linked-in

Kimilerine de salyalarını akıttıkları kolay lokma Ortadoğu, kimilerine göre terörist yuvaları, kimilerine göre cahil Araplar.

Peki ya bize göre?
Orta Doğu Dünyanın merkezidir bence. Âdem ile Havva’nın cennetten atıldıktan sonra dünyada birleştikleri yer. Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere dört kitapta isimleri geçen bütün peygamberler bu coğrafyada yaşamışlardır. Üç büyük dinin doğuşu ve yayılışı bu coğrafyada olmuştur.
İlk İnsan medeniyetleri de burada oluşmuştur. Mezopotamya’da yaşayan Sümer’ler bu bölgede hüküm sürmüşlerdir. İlk yazılı tarih burada başlamıştır. İnsanlık tarihinden bugüne orta doğu hep dünyanın merkezi olmuştur.
Ama göstermek istedikleri tablo geri kalmış üçüncü dünya ülkelerinden oluşan monarşi ve diktatörlerin yönettiği iç savaşlarla mücadele eden batının ve büyük devletlerin yardımına ve müdahalesine ihtiyaç duydukları devletler topluluğu. İşte gösterdikleri resim aynen böyledir.

Ya gerçek amaçları!
Batılı büyük devletler çok iyi biliyorlar. Ortadoğu’ya hükmeden dünya ya hükmeder. Hem jeopolitik nedenler hem stratejik nedenler Ortadoğu’yu hep cazibe merkezi haline getirmiştir.

Tabii bir de İsrail var.
Büyük İsrail hayali ve Kudüs! Amaçları Tevrat’ta vaade dilmiş toprakları ele geçirmek. Bunu Abdülhamit Han’a yaptıkları teklifle başaramayan Yahudiler, İngilizlerin Kudüs’ü işgal etmesi ile başardılar. İngilizler, Araplara Ortadoğu’da büyük bir Arap devleti kurma sözü verdiler. Araplar Osmanlıyı hançerlediler ve İngilizlerle iş birliği içine girdiler. Keşke sadece bu kadar olsa! Kudüs düştüğünde bir İngiliz askeri dahi bir tek mermi sıkmadı. Bir İngiliz askeri dahi yaralanmadı bir İngiliz askeri dahi ölmedi. Çünkü İngilizler adına orada Araplar Osmanlıyla savaştı. Sandılar ki Kudüs Arapların olacak hayır. İngilizler Kudüs’ü ele geçirdikten sonra mükemmel planlarını yine işlemeye devam ettirdiler ve dünyanın her yanında dağınık olan Yahudileri Kudüs’e yerleştirdiler. İlk zamanlar Araplardan para karşılığı toprak satın aldılar. Abdülhamit Han’ın “ecdadım bu toprakları kanla aldı verirken de kanla veririz” dediği 3 büyük dinin merkezi Kudüs’ü Araplar parça parça sattı ilk zamanlar daha sonra malumun ilanı İsrail Kuruldu. Birleşmiş Milletlerin tanıdığı Kudüs. İşte o günden sonra Araplar için korkulu rüyaların görüldüğü günler başladı.

Tarihin görmediği zulümleri yaşattılar Müslüman tebaaya, gün geçtikçe sınırlarını genişletmeye başladılar. Sınırlar genişledikçe Müslüman halkın zulüm de arttı. 
Ve Altı gün savaşları, 5 Haziran 1967 İsrail; Suriye, Mısır ve Ürdün’e saldırdı. Savaş altı gün sürdü. Savaş sonunda İsrail, topraklarını 3 katına çıkardı. Ürdün sınırları içerisinde olan Kudüs’ü İsrail aldı. Mısır’dan Sina çölünü aldı, Suriye’den Golan tepelerini aldı. Bu savaş ile birlikte Ortadoğu daha içinden çıkılamaz bir hal aldı. Arap ülkeleri kendi aralarında birleşip bir güç olamazken İsrail, Amerika’nın da desteği ile gün geçtikçe büyüdü. 

İsrail’in bu kadar büyümesinin sebepleri arasında kuşkusuz Amerika var. Amerika’da ki Yahudi lobileri parayı, ticareti ve ekonomiyi elinde tutacak kadar güce sahipler. Sadece Amerika mı? Tabi ki de değil. Dünyanın ticaret ve para hareketini elinde tutan güç Yahudi lobileridir. Bu durum Ortadoğu’da İsrail’i büyütüyor ve İsrail’e dokunulmazlık getiriyor. Bir kalkan oluyor.
Ortadoğu tarihten gelen o kadar çok önemi içinde barındırıyor ki. Jeopolitik nedenlerden stratejik nedenlere kadar Ortadoğu tarihin bütün asırlarında dünyanın merkezi olmuştur ve tarihin merkezi olmayı da sürmektedir. Gelecekte de sürdürecektir.
Arap Baharı, Yemen’de kendi gösteren mezhep savaşı, Irak için çok büyük bir tehdit olan Şii - Sünni güç dengeleri, Suriye’deki iç savaş, İsrail ile de gizli müttefik olan Arap ülkeleri Ortadoğu’da çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşüyor.
Bütün bunların ana sebebi bu karışıklıktan nemalanarak karma karışık hale getirip Ortadoğu’yu yönetmek. Evet, Ortadoğu Osmanlının elinden çıktıktan sonra yaklaşık yüz yıldır bu yapılar elinde savaş ile yönetiliyor. Bunun faturasını kundaktaki bebekler, oyun çağındaki çocuklar ve mazlumlar ödüyor.
Ama herkesin bilmesi gereken bir şey vardır. Allah’ın ilahi adaleti bakidir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —