İsrail saldırınca ardından İran’da boş durmayıp saldırıyor. Karşılıklı olarak büyük kayıplar veriliyor. Özellikle İsrail önceleri yani harbin basında Irak’ın en üst düzey komutanlarını ve en üst seviyede yetkili kişilerini öldürmekle ise başladı. Hemen ardından ise stratejik önemi haiz yerlerini ve kurumlarını deyim yerinde ise yerle bir etti.
İran’da İsrail’den geri kalmadı. Birbiri peşi sıra füzelerini fırlatmaya ve İsrail’in çok önemli noktalarını, kurum ve kuruluşlarını bombalamaya başladı. Hatta bir kısmını neredeyse yerle bir etti. İsrail’de halk sığınaklara doluşmaya başladı. Elbette faturası ağır olacağı muhakkak olan bu harbin coğrafyamızı ve yakın bir gelecekte ülkemizi etkileyeceği ayan beyan anlaşılmaktadır. Gerçi sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan çok yoğun bir çaba göstermekte ve tarafları akıllı davranmaya ve ağır başlı olmaya davet etmektedir.
Ama ABD ise bunun tam tersine ateşe körükle gitmekte ve savaşı daha da hızlandırmak için elinden gelen her türlü çaba ve gayreti sarf etmektedir. Nitekim ABD’nin yeni başkanı Trump’ın ne yapacağı belli değil. Aniden tavır değiştiriyor ve savaşı etkileyecek beyan ve iddialarda bulunuyor. Bunu da yaparken sadece kendi duygularının esiri olarak yapıyor ve ulu orta konuşmaya devam ediyor.
Onun için bu savaş tarafların dışındaki bu etkilenmeden dolayı her an için çok daha büyük boyutlara ulaşabilir ve Orta Doğu Coğrafyasının dışına bile taşabilir. Yani ABD Başkanı ne dediğini ve ne yaptığını ve işin nereye gideceğini hesap edemiyor. Onun için bu savaşın durdurulması noktasında herkes eteğindeki taşı dökmeli ve aklıselimin hakim olacağı bir politikayı eksiksiz bir biçimde ve acilen ortaya koymalıdır. Bunun başkaca çıkar bir yolu kalmadı.