İnsanoğlu çağımızda elektrik enerjisine bağımlı bir hal almıştır. Gündelik hayatımızı elektrik olmadan düşünemiyoruz bile.
Elektrik olmazsa gece aydınlanamayız. Elektriğin olmadığı bir yerde bilgisayarları çalıştıramayız. Günümüzde bilgisayarların çalışmaması demek iş dünyasının durması demektir, devletin hizmet ve denetim mekanizmasının çalışmaması demektir, kısacası hayatın durması demektir. Yine elektriksiz bir dünyada televizyonlar çalışmayacak, cep telefonlarımızın bataryaları şarj olmayacak, internet erişimi sağlanamayacak, elektriğin olamadığı yerde sanayi tesisleri çalışmayacak, hastaneler cerrahi operasyonlar başta olmak üzere birçok hizmeti veremeyecek. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bütün bu örnekler bizlere gösteriyor ki artık günümüzde elektrik olmadan yaşamamızı devam ettirmemiz çok zor olacaktır.
Peki, elektrik üretimi nasıl sağlanıyor ve elektrik üretiminin doğaya verdiği zararlar nelerdir biraz onları konuşalım. Çağımızda elektrik üretimi; nükleer enerji, kömür, doğalgaz, hidroelektrik enerjisi, güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi kaynaklardan elde edilmektedir. Ülkemizde ise elektrik üretiminin çoğu doğalgaz ve kömür kullanarak sağlanmaktadır. Fosil yakıtların ve nükleer enerjinin kullanılmasından kaynaklı birçok olumsuz gelişme dünyamızı tehdit etmektedir. Karbon salınımı ve sera gazı dünyamıza geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir. Artık bu konuda karbon ayak izi diye tanımladığımız bir terim vardır. Karbon ayak izi insanların yapmış olduğu faaliyetlerden dolayı karbondioksit ve sera gazının çevreye vermiş olduğu zararları ölçmektedir. Karbon salınımının ve sera gazının çevreye vermiş olduğu zararları azaltmak için ve asgariye indirmek için acilen çalışmalar başlatmalıyız.
Fosil yakıtlardan biri olan petrol ürünleri de yaşadığımız dünyaya yadsınamayacak kadar çok zarar vermektedir. Dünyamızı bu tehditten kurtarmak için hepimizin çevre kirliliği ile mücadele etme bilincinde olması gerekmektedir. Karbon salınımını ve bunun etkilerini topluma etkili bir şekilde anlatmalıyız. Otomobil üreticileri egzoz emisyonu konusunda daha çok çalışmalıdır. Araba kullanıcıları ellerinden geldiği kadar araçlarını daha az kullanmalılardır. Özel araçlarımızın yerine bisiklet gibi, yâda toplu taşıma araçları gibi tabiata daha az zarar verecek yöntemler kullanmalıyız. Yürüyerek gidilebilecek yerlere yürüyüş yaparak gitmeliyiz. Isınmak için doğalgaz veya kömür kullanacağımıza güneş enerjisi ve eğer varsa termal sular kullanmalıyız. Bütün bunların yanında bizler için hayati önem taşıyan elektrik üretimi içinde fosil yakıtlar olan petrol ürünleri, doğalgaz, kömür ve nükleer enerji yerine yenilenebilir enerji kullanmalıyız.
Yenilenebilir enerjiler içeresinde neler var biraz da bundan bahsedelim. Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji ve bitki atıkları en çok kullanılan yenilenebilir enerji türlerindendir. Ülkemizin enlem ve boylam konumları güneş enerjisinden istifade etmek için oldukça iyi bir durumdadır. Böyle bir zenginliği fırsata çevirmemiz halinde az maliyetle çok enerji üretebiliriz. Böylece dünyamız daha yaşanabilir bir hal alacaktır. Bizden sonraki nesillere de daha yaşanabilir bir dünya bırakabileceğizdir. Gündelik yaşamın devam edebilmesi için ihtiyaç duyulan elektriğin yenilenebilir enerjilerden sağlanması ülke ekonomisi açısından da çok büyük kazançlar sağlayacaktır. Ülkemizin temel ekonomi problemleri arasında yer alan cari açığın kapanmasına katkıda bulunacaktır. Ülkemiz elektriği ithal ettiği gibi fosil yakıtlar olan petrol ürünleri ve doğalgazı da ithal etmektedir. Yenilenebilir enerji sayesinde enerjide dışa bağımlılık da hissedilir oranda azalacaktır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için fosil yakıtların kullanımı acilen azaltılmalıdır ve yenilenebilir enerjilerin kullanımı azami düzeye getirilmelidir. Artık elektrikli ve güneş enerjisini depolayabilen araçların üretimi arttırılmalıdır. Yerleşim yerlerinin çatılarına güneş enerjisi üretebilen ve depolayabilen sistemler kurulmalıdır. Yerleşim yerlerinin ihtiyacı olan elektrik, sıcak su ve ısınma gibi temel ihtiyaçlar bu şekilde sağlanmalıdır.
Hepimiz yaşadığımız dünyayı kurtaran birer kahraman olabiliriz. Yapmamız gerekense doğaya zarar verecek davranışlardan uzaklaşırken, yaşamımızı doğa dostu olan şeylerle devam ettirebiliriz.
