FATİH MEHMET ADAŞ

Tarih: 15.11.2025 06:20

Aynı Yüzler, Aynı Çark: Niğde’nin Değişim İhtiyacı

Facebook Twitter Linked-in

Niğde’de yıllardır değişmeyen bir tablo var: Aynı isimler, aynı kadrolar, aynı koltuklar… Mahallede 20 yıldır aynı muhtar, odada 20 yıldır aynı başkan, ilçede 20 yıldır aynı belediye başkanı… Bu durum artık sadece bir yönetim biçimi değil; bir alışkanlık, hatta kronikleşmiş bir zihniyet hâline geldi. İnsanlarımızın büyük kısmı “ezber yaşama” konforuna o kadar alıştı ki, değişimi düşünmek bile üşendiriyor. Oysa değişimin olmadığı yerde gelişme de olmaz, dinamizm de… Bir kurumda ilerleme kaydetmek; farklı düşünmekten, birlikte üretmekten, yeni fikirlere kapı aralamaktan geçer. Fakat yıllarca aynı makamı elinde tutan yöneticilerin bir süre sonra bu enerjiyi yitirdiğini hepimiz görüyoruz. İlk dönem şevkle çalışan, sahada olan, proje üreten bir muhtar; ikinci dönem gevşiyor, üçüncü dönem tamamen “rutine” bağlanıyor. Belediye başkanlarında da benzerini yaşıyoruz: İlk dönem gayret, ikinci dönem bekleyiş, üçüncü dönem ise koltuğu koruma telaşı… Aynı yüzlerle yönetilen kurumların aynı sorunları yeniden üretmesi aslında şaşırtıcı değil; şaşırtıcı olan toplumun buna alışmış olması.

Değişim sadece kadro değişimi demek değildir; zihniyet değişimi demektir. Yeni gelen insanların enerjisi, farklı bakış açısı, taze fikirleri kurumlara canlılık katar. Bugün Niğde’de bazı kurumların ilerlediğini, fark oluşturduğunu görüyorsak, çoğu zaman bunu yeni kadrolara, yeni isimlere borçluyuz. Değişim, doğru ellere geçtiğinde topluma doğrudan fayda sağlıyor. Çünkü yeni gelen, önceki yönetimin hatalarını tekrar etmek yerine, daha iyi yapma sorumluluğunu taşıyor.

Bazen bir muhtar, ilk döneminde mahallenin kaderini değiştiriyor; yolları yapıyor, sorunları çözüyor, insanlarla iç içe oluyor. Ama koltuk tekrar tekrar kendisine verildiğinde o ilk heyecan kayboluyor. Göz alışıyor, kulak duymaz oluyor… Aynı şey oda başkanları ve belediye başkanları için de geçerli. Koltuğa alışmak, değişime direnç getiriyor.

Niğde, artık bu döngüyü kırmak zorunda. Sürekli aynı kadrolarla yürümek, sürekli aynı sorunları yeniden yaşamaktır. Toplum olarak değişimi talep etmedikçe, değişimi desteklemedikçe bu kısır döngü bitmez. Çünkü yönetim dediğimiz şey, bir kişinin ya da bir grubun tekelinde değil; bir kentin geleceğinde hayat bulan ortak akıldır.

Belki de en çok ihtiyacımız olan şey, “alıştığımız için” değil, “hak ettiği için” yöneten insanları seçmektir. Değişimden korkmamak, farklı düşünene fırsat vermek, enerjisi yüksek insanların önünü açmaktır.

Niğde’de yıllardır aynı çark dönüyor; artık o çarkın dişlilerini yenileme zamanı geldi. Bir şehir ancak taze nefesle büyür, yenilikle güçlenir, değişimle yol alır. Ve bugün o değişimin kapısı aralanmak için bizi bekliyor.

Hazırsak, başlayabiliriz.


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —