Hamas ve İsrail arasındaki karşılıklı esir takasının ikinci turuna ilişkin hazırlıklar sabah saatlerinde başladı.
Filistinli esirleri karşılamak için işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentine bağlı Beytunya beldesinde toplandı.
Çok sayıda İsrail askeri cipi ve iş makinaları, Beytunya beldesine baskın düzenleyerek bölgedeki Filistinlileri alandan uzaklaştırdı.
Kızılhaç konvoyu, Beytunya beldesinden ilerleyerek Ramallah'taki Filistinli esirlerin teslim edileceği Manara Meydanı'na doğru hareket etti.
İsrail Ordu Radyosu'na göre, Filistinli esirlerin 114'ü işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde ve 16'sı Gazze Şeridi'nde serbest bırakıldı. İsrail tarafından ömür boyu hapis cezasına mahkum 70 esir anlaşma kapsamında Mısır'a geçti.
Filistinli esirler, Gazze'deki 4 İsrailli esirin serbest bırakılıp İsrail ordusu tarafından sağlık kontrolünün serbest bırakılmasının ardından Uluslararası Kızılhaç Örgütü'ne ait konvoylarla İsrail hapishanelerinden çıkarıldı.
Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşmasının garantör ülkelerinden Katar Dışişleri Bakanlığı, esir takasının 2'nci turunun tamamlandığı duyurdu.
Filistinli 114 esiri taşıyan Kızılhaç konvoyu, Batı Şeria'daki Ofer Askeri Cezaevinden ayrıldıktan sonra Beytunya beldesinden ilerleyerek Ramallah'taki Tervihi Meydanı'na ulaştı.
Burada binlerce Filistinlinin büyük bir coşkuyla havai fişekler ve tekbirler eşliğinde karşıladığı konvoy, kalabalık sebebiyle meydana ulaşmakta zorluk yaşadı.
Otobüslerden inen Filistinli esirler, soydaşlarının omuzlarında taşındı. Ramallah'ta belediyeye ait bir tesiste sağlık kontrolleri yapılan Filistinli esirlerin büyük çoğunluğunun zayıfladığı ve bazılarının da yürümekte zorlandığı dikkati çekti.
Sağlık kontrollerinin ardından omuzlarda tekbirle binadan dışarıya çıkan esirler, buradan aileleriyle birlikte ayrıldı.
İsrail'in güneyindeki Ketziot Hapishanesi'nden serbest bırakılan 86 Filistinli esirin 16'sı anlaşmanın 2'nci turunda İsrail'den Gazze'ye açılan Kerem Ebu Salim (Şalom) Kapısı'ndan Gazze Şeridi'ne ulaştı.
Gazze Şeridi'ne ulaşan Filistinli esirlerin sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Avrupa Gazze Hastanesi'ne nakledileceği bildirildi.
İsrail basına yansıyan haberlere göre, Ketziot Hapishanesi'nden serbest bırakılan 70 esir ise Kerem Ebu Salim Kapısı'ndan geçerek Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı'na getirildi.
İsrail tarafından daha önce ömür boyu hapis cezasına mahkum edilen Filistinli esirlerin Mısır tarafına geçtiği bildirildi.
İsrailli esirlerin teslim edileceği Gazze'deki Filistin Meydanı'nda da sabah saatlerinde binlerce Filistinli toplandı.
Kassam Tugayları ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü yetkilileri esir takasına ilişkin evrakları meydanda kurulan sahnede imzaladı.
Üzerlerinde askeri üniforma ve boyunlarına asılı yaka kartlarıyla sahneye çıkan 4 İsrailli kadın esir asker, burada bekleyenleri selamladı. İsrailli kadın esir askerlerin sahnede gülümsemesi dikkati çekti.
Uluslararası Kızılhaç Örgütü'ne ait İsrailli esirleri taşıyan konvoy, meydandan ayrılarak askerlerin İsrail'e teslim edileceği noktaya doğru hareket etti.
Hamas ve İsrail arasındaki esir takasının ikinci turunda, Gazze'den serbest bırakılan 4 İsrailli kadın esir asker karşılığında İsrail hapishanelerinden 200 Filsitinli esirin akşam saatlerinde serbest bırakılması bekleniyor.
Gazze'de 4 İsrailli kadın esirin serbest bırakılmasını takip etmek için İsrailli esir yakınları ve onları destekleyen binlerce İsrailli, Tel Aviv’de Rehineler Meydanı olarak bilinen alanda toplandı.
İsrail’de yasaklı olan Al Jazeera’nin esir değişimine ilişkin görüntüleri, yerel kanallar aracılığıyla dev ekranlardan heyecanla bekleyen kalabalık tarafından izlendi.
Gazze kent meydanına kurulan platformda Kızılhaç ekipleriyle Hamas mensupları arasında imzaların atılması ve esirlerin Kıızlhaç araçlarına bindirilmesinin ardından meydanda toplanan kalabalık sevinç gösterisinde bulundu.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının, İslam'a uygun olarak esirlere iyi muamelede bulunduğu ancak İsrail ordusunun onları öldürmeye çalıştığı belirtildi.
Kassam Tugayları Askeri Konseyi Üyesi İzzeddin el-Haddad'ın, Al Jazeera televizyonunun "Gizli Olan Daha Büyüktür" programının, "Tufan" başlığıyla yayımlanan bir bölümünde, konuşmasına yer verildi.
Söz konusu bölümde, Filistinli grupların 7 Ekim 2023'te gerçekleştirdiği "Aksa Tufanı" saldırısı kapsamlı şekilde ele alındı.
Esirleri, İsrail'in gelişmiş teknolojiye sahip askeri yapısını aşarak, önceden hazırlanmış rotalarla Gazze'ye getirdiklerini aktaran Haddad, "Bizim talimatımız esirlere İslam'ın öğretilerine uygun şekilde iyi davranılmasıydı. Düşman esirlerin hayatlarına önem vererek onlara iyi davranmayı önemsedik." ifadelerini kullandı.
Haddad, İsrail'in ise "onları ilk günden itibaren öldürmeye karar verdiğini ve bugüne kadar da öldürmeye devam ettiğini" dile getirdi.
Aksa Tufanı saldırılarının gerekçelerinden bahseden Haddad, İsrail'in dönemin Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in talimatıyla Filistinli esirlere yaptığı ırkçı ve vahşi muamele ve işlediği suçlara değindi.
Gerekçeler arasında "İsrail'in Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıları, ihlalleri ve tacizlerinin de bulunduğuna" işaret eden Haddad, üçüncü gerekçenin ise İsrail'in 18 yıldan uzun süredir devam eden sistematik Gazze Şeridi ablukası olduğunu ifade etti.
Aksa Tufanı'nın "İsrail'in sistematik planlarına karşı vurucu ve sarsıcı" bir saldırı olduğunu savunan Haddad, Filistinliler ve kutsal değerler için benzeri görülmemiş bir mücadele verdiklerini söyledi.
Haddad ayrıca, İsrail'in 8 Ekim 2023'te biten Yahudi bayramları sonrası Gazze Şeridi'ne yıkıcı bir saldırıya başlayacağına dair bilgilere ulaştıklarını, bu sebeple "Aksa Tufanı"nı başlattıklarını kaydetti.
Haddad, "Aksa Tufanı" saldırısının planlanmasıyla ilgili kararın stratejik bir aldatma ve düşmanı yanıltma planını benimsemek şeklinde olduğunu anlattı.
Kassam Tugaylarının, Aksa Tufanı'nın alanını belirlediğini ve amacın, İsrail ordusunun Gazze Tümeni'ne saldırmak, mevzilerini ve üslerini, ayrıca güvenlik koruma gruplarını yok etmek ve mümkün olan en fazla sayıda düşman askerini ele geçirmenin olduğunu dile giteren Haddad, bunun yanı sıra Filistinli esirlere de özgürlük getirmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Son günden önce tüm hazırlıkların tamamlandığını ve 7 Ekim sabah 06.30'da harekete geçildiğini aktaran Haddad, "Saldırımız, mücahidlerimizin eğitim aldığı tatbikatı tam olarak uygulamasıyla başladı. Füzelerimiz, insansız hava aracı ve yelkenli uçak filosu ile deniz birimlerimiz, mühendislik birimlerimiz tarafından yıkılan ayırıcı duvarı geçerek giren binlerce seçkin Kassam piyadesiyle eş zamanlı olarak saldırıya geçti." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Gazze Tümeni'nin birkaç saat içinde düştüğünü ve Aksa Tufanı'nın başarıya ulaştığını dile getiren Haddad, saldırı öncesi "İsrail ordusunun savunmaya geçmek için bile" bilgi sahibi olamadığını iddia etti.
Arabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak'ta İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15'te yürürlüğe girdi. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde, İsrailli 33 esir ve 1900’ün üzerinde Filistinli serbest bırakılacak.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, anlaşmanın birinci aşaması kapsamında 19 Ocak'ta 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim etti.
Bu kapsamda İsrail hapishanelerinde tutulan 90 Filistinli de saatler sonra işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Ofer Askeri Cezaevi'nden serbest bırakıldı.
