Niğde’nin Ulukışla ilçesine bağlı Hüsniye Köyü’nde şeker pancarları tarlada kaldı.
Hüsniye Köyü Muhtarı Mahmut Karakaya, Bor ilçesindeki şeker fabrikasında ürün teslimatı için randevu verilmediğini iddia ederek, “Köyümüzde pancar haşatının sonuna gelindi. Azda olsa hasat hala devam ediyor. Bazen fabrikada olan arızalardan dolayı pancarlar tarlada kalıyor. Buda pancarın fire vererek tonajın düşmesine sebep oluyor. Bir an önce pancarların fabrikaya gitmesini istiyoruz” dedi.
PANCAR BEKLEDİKÇE FİRE VERİYOR
Hüsniye Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve Pancar Üreticisi Ali Rıza Önal ise hasat edilen pancarın bir an önce fabrikaya teslim gedilmesi gerektiğini aksi halde pancarın fire verdiğini belirterek, “Hasat edilen pancarlar bir an önce şeker fabrikasına teslim edilmeli. Teslim edilmediği her gün pancar fire veriyor ve tonajdan düşüyor bu durumda üreticiyi olumsuz anlamda etkiliyor.
Bize fabrikada bakım olduğunu söylediler, bakımdan dolayı böyle aksamalar oluyor zaman zaman. Havalarda iyi gidince herkes yüklendi. Birazda onun sıkıntısı var. Pancar teslimatında ufak tefek sıkıntılar oluyor. O kadar çok uzun süreli kalmıyor yani, ilgileniyorlar el atıyorlar şirket bu konuda duyarlı. Ama zaman zaman böyle istenmeden böyle durumlarda oluyor” şeklinde konuştu.
MALİYETLER 5’E 6’YA KATLANDI
Bu yıl üreticinin şeker pancarından para kazanmadığını belirten Önal, “Bu yıl çiftçi pancardan hiç kazanmadı. Maliyetler beşe altıya katladı. Hükümet yüzde 27 zam verdi. Pancarın tonu 1.850 lira olarak belirlendi. Nasıl kurtaracak çiftçi bunu, gübre beş kat, mazot iki, üç kat, elektrik sekiz kat, işçilik beş kat arttı. Nasıl pancar üreticisi nasıl kazansın ki” dedi.
MECBUR EKMEK ZORUNDAYIZ
Pancar üreticisinin her yıl bu sene pancar ekmeyeceğim dediğini ama yine de ekmeye devam ettiğini belirten Hüsniye Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve Pancar Üreticisi Ali Rıza Önal; “Pancar üreticisi hep seneye ekmeyeceğim der. Ama her yıl da ekim yapılır. Çünkü ekmek zorundayız, üretmek zorundayız. Başka ne yapacağız. Zaten buralarda tarlalar küçük. Bu bölge miras kanunu Cumhuriyetin ilk yıllarında çok erken gelmiş. Tarlalar hep bölünmüş varislere. Küçük çaplı tarlalar var büyük üretici yok. Geleneksel üretim yapılıyor, millet daha çok çalışarak birim alanından daha fazla ürün almak için çalışıyor” dedi.
MALİYETLERİMİZ 2 KAT ARTTI
Geçen yıl pancar tarlalarında çalışan çapa işçilerinin yevmiyesinin 280 lira olduğunu belirten Önal, “Geçen yıl 280 lira dekarı çapalı işçilik maliyeti bu yıl 450 lira oldu. Artık çapalamanın dekarı aşağı yukarı 800-900 liraya geliyor. Pancar sökümü ise geçen yıl dekarı 750 lira iken bu yıl ise 2 bin lira. Yanı geçen yıla göre bu yıl her şey üçe dörde katladı.
Hükümet pancar taban fiyatına yüzde 27 zam verdi. Buda komik bir rakam. Taban fiyat düşük tutulması size zarar ettirir. Buradaki gerçek sorun taban fiyatlarının düşük tutulması. Çiftçinin belini büken taban fiyatının düşük tutulmasıdır. Elektrik beşe katlamış, nakliye beşe katlamış, işçi parası üçe dörde katlamış. Tarlaların çoğunu kiralayıp ekiyoruz. Birde bu sene marul üreticileri geldi. Adamlar bir sezonda 3 ürün kaldırıyor. Bizim verdiğimiz icarın 3 katını veriyorlar. Akrabalarımız bile bize tarlasını kiraya vermez oldu. Bizler geleneksel üretim yaptığımız için yılda bir ürün üretebiliyoruz. Adamlar sezonda 3 üretim yapıyorlar. Ne toprağımızın hayrını koydular ne de sularımızın hayrını koydular. Bitirdiler hep, artık bıktık bu marul maydanoz üretenlerden” şeklinde konuştu.