Yaz aylarına girilmesiyle birlikte hava sıcaklıklarındaki ani yükselişler, özellikle bazı yerlerde kene ısırması vakalarını artırdı. Bazı şehirlerde ölümlere neden olan bu soruna karşı devletin ilgili kurum ve kuruluşları çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Keneyle biyolojik mücadele yöntemleri kapsamında, doğaya keklikler salındı. Bu yılın sonuna kadar 36 bin 250'si keklik, 9 bini sülün olmak üzere toplam 45 bin 250 kanatlı yaban hayvanının üretilerek doğaya bırakılması hedefleniyor.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi ve Moleküler Entomoloji (MOLEN) Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. Umut Toprak, kene popülasyonunun artışındaki en önemli sebebin, iklim değişikliği olduğunu söyledi.
Özellikle sıcaklık değişimleri ve ani yükselişlerin, kenelerin hem üremesini artırdığını hem de yumurta dönemleriyle genç dönemlerinin daha hızlı gelişmesine yol açtığını vurgulayan Toprak, bunun sonucunda popülasyonlarla çok daha fazla karşılaşıldığını bildirdi.
Toprak, bu durumun ekolojik dengenin bozulmasıyla ilişkili bir veri olarak kabul edilebileceğine dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Tek başına sadece bu veriye bakarak biz tamamen doğal dengenin, ekolojik dengenin bozulduğu sonucuna varamayız. Doğal yaşama alanlarını, ormanları maalesef yok ediyoruz. Bu durum, habitatların bozulmasına bağlı olarak, o habitatların doğal sakinleriyle daha fazla karşılaşma durumunu karşımıza çıkarıyor."
Doğal yaşama bölgelerinin, yeşil alanların korunmasının önem taşıdığını vurgulayan Toprak, söz konusu alanlarda yapılaşmanın olmaması gerektiğini anlattı.
Toprak, "Kırsal ile kent arasındaki bu geçiş alanlarının doğru planlanması çok önem arz ediyor. Bu şekilde habitatların korunmasına bağlı olarak dengeyi bir miktar daha düzeltebiliriz diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Kene ve diğer böceklerin eklem bacaklılar sınıfında bulunmasından dolayı bazı benzerliklerinin bulunduğunu ve zaman zaman bu durumun kafa karışıklığına yol açtığını belirten Toprak, şöyle konuştu:
"Ergin bir böcekte biz 3 çift bacak görürken ergin bir kenede veya gençlik döneminde 4 çift bacak görürüz. Bacak sayısının farklı olması, buradaki temel ayrım parametrelerinden biridir. Böceklerde anten görürüz ama kenelerde anten görmeyiz. Keneye baktığımızda daha homojen ve daha yassı olduğunu görüyoruz ama böceklerde baş, göğüs ve karın kısmını, üç ayrı bölge şeklinde daha net görürüz. Son olarak kenenin daha yavaş hareket ettiğini gözlemliyoruz."
Toprak, iklim değişikliklerine bağlı olarak normalde olmayan türlerin de belli bölgelere yayılabildiği bilgisini vererek "Yani yeni bir türün ülke dışından girmesinden ziyade, belli alanlarla özelleşen türlerin daha geniş alanlarda yayılması söz konusu. Tür farklılaşmasına böyle bakmak daha mantıklı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Entomoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Özkan da kene vakalarındaki artışın en önemli nedeninin, sıcaklık yükselişi olduğunu bildirdi.
Kenelerin eklem bacaklılar grubuna ait bir canlı olduğunu vurgulayan Özkan, bu canlıların vücut ısısının çevreye göre değiştiğini ve sıcaklıktaki 1-2 santigrat derece artışların popülasyonu 2-3 kat artırabildiğini söyledi.
Özkan, bugünlerde sıcaklık artışının fark edilir düzeyde olduğunu hatırlatarak "Bu da kenelerin olağanüstü çoğalmasına neden olurken birçok canlının sayılarında artışlar görüldü. Panik yapmadan, ekoloji bilgisiyle bunlar çözülebilir." dedi.
Kene dışında yılanların da şehirlerde görülmesine ilişkin şikayetler geldiğini dile getiren Özkan, bu durumun yaşanmasında, ekolojik dengenin bozulmasının etkisinin bulunduğunu anlattı. Özkan, ekolojik dengenin bozulmasının birçok nedeni olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Çarpık kentleşme, yaşam alanlarının ve tarım alanlarının sanayileşmesi biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir. Kalıcı çözüm için ekoloji farkındalığı 7'den 70'e hepimize gerekli. Ekolojik dengeyi anlamadan, biyolojik çeşitliliği anlamadan, gıda güvenliğini anlamadan, sürdürülebilir ekonomik bir yaşam sürme şansımız yok. Özellikle anaokullarından başlayarak bu ekoloji farkındalığının herkese aktarılmasında fayda olduğunu düşünüyorum."
Ekoloji farkındalığı ve biyolojik çeşitlilik konusunda birikim olmadığı için panik yaşandığını ifade eden Özkan, insanların bütün eklem bacaklıları kene sanıp bilinçsizce mücadele ettiğini bildirdi.
Özkan, kene ile diğer böcekler arasında önemli farklılıklar bulunduğuna dikkati çekerek şu bilgiyi verdi:
"Böceklerin en önemli özelliği altı bacaklı olması, kenelerin ise sekiz bacağı vardır. Böceklerde anten bulunur, kenelerde bulunmaz. Dolayısıyla böyle ayrım yapabiliriz. Keneler böcekler grubuyla kıyaslandığında çok küçük bir grubu oluştururlar. Dolayısıyla her eklem bacaklı bir kene değil. İnsanların bu canlılara karşı gereksiz yere ilaçlama yapması, çevreyi, biyolojik çeşitliliği ve insan sağlığını tehdit etmektedir."
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına neden olan kene türlerinin bitkisel üretime de herhangi bir zararı bulunmadığını vurgulayan Özkan, üreticilerin kene paniğiyle ilaçlama yapıp çevreyi kirletmemelerini önerdiklerini sözlerine ekledi.