Anadolu’da bugüne kadar yalnızca iki örneği bilinen bu yapıyla birlikte, Kayseri Anadolu’nun üçüncü antik hipodromuna ev sahipliği yapmış oldu. Hellenistik Dönem’in başlarında “Mazaka” adıyla bilinen kentin, M.Ö. 3. yüzyılda Ariarathia olarak Kapadokya Krallığı’nın başkenti olduğu, Roma döneminde ise “Caesarea” adını alarak önemli bir merkez haline geldiği biliniyor.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi uzmanlarının yürüttüğü çalışmalar, antik hipodromun yerini belirlemeyi sağladı. Bernardakis, Levıdes, Arşak Alboyaciyan, Vital Kunet ve Friedrich Hild gibi seyyahların notlarıyla desteklenen araştırmalarda, Bernardakis’in çizdiği ve “Circus” olarak işaretlediği harita günümüz uydu fotoğraflarıyla karşılaştırıldı. Bu karşılaştırmalar sonucu hipodromun olası konumu netleştirildi.
Harita Genel Müdürlüğü’nden temin edilen ortofotolar ve tarihî hava görüntülerinin incelenmesiyle alanın 1950-1980 yılları arasında şehir çöplüğü olarak kullanıldığı, bu süreçte yaklaşık 20 metre dolgu yapıldığı belirlendi.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatıyla yapılan arkeojeofizik ölçümler, hipodrom yapısının varlığını kesinleştirdi. 25 Eylül 2025 tarihinde Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararıyla bölge, 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillendi.
Yapılan analizlere göre hipodromun yaklaşık 450 metre uzunluğunda olduğu tahmin ediliyor. Böylece Kayseri, Anadolu’daki önemli Roma dönemi şehirlerinden biri olarak tarih sahnesinde bir kez daha öne çıktı.