Niğde’de kış hazırlıkları kapsamında evlerin bahçelerinde salça kazanları kaynamaya başladı. Geleneksel yöntemlerle yapılan salça, hem ekonomik hem de kültürel bir değer olarak yaşatılıyor.
Niğde’de yazın sonu, kışın habercisi olarak görülen geleneksel salça yapımı başladı. Ağustos ayının son günlerinde şehir merkezi ve ilçelerde birçok evin bahçesinde, köylerde sokaklarda domates ve biber salçası için kazanlar kurulmaya başladı. Salça makineleri kuruldu, kimi mutfaklarda menemenlik ve sos kavanozlara girmeye başladı.
Ev hanımı Hatice Durmaz, geleneksel salça yapımının püf noktalarını paylaşarak, “Salça yapmak günler sürüyor. İlk gün hale gidiyoruz, ürünleri alıyoruz, yıkayıp temizliyoruz. İkinci gün çektiriyoruz, kaynatıyoruz. Doğal, organik ve bereketli oluyor. Zor ama yapıyoruz. 120 kilo biber aldık, ayıklayınca 40-45 kilo kaldı. İçine de iki kasa domates kattık” dedi.
Durmaz, biber seçerken dikkat edilmesi gerekenleri de anlattı: “Biberin etli olması gerekiyor. İçini kestiğinde kırmızıysa ondan çok salça çıkar. Dışı yeşil olsa da fark etmez ama içi kırmızı olacak. Domateste de aynı şekilde etli olması lazım. Tuz da göz kararı atılır.”
Salça kaynatmanın zahmetli olduğu kadar keyifli anlar yaşattığını da belirten Durmaz, “Çay demliyoruz, közde mısır, patates, soğan pişiriyoruz. Bir hafta yerimden kalkamıyorum ama bu da işin eğlencesi” ifadelerini kullandı.
85 yaşındaki Nazife teyze ise geçmişten bugüne salça yapımındaki değişime dikkat çekerek, “Eskiden her şey organikti, kendi bahçemizde yetiştirirdik. Komşular imece usulü bir araya gelir, kazan başında sohbet edilirdi. Şimdi insanlar marketten hazır alıyor, o eski tatları bulmak zor. Bizim yaptığımız gibi sabırla kaynatılan salçanın lezzeti bambaşkaydı” dedi.