Kentteki Akkaya Barajı'nın 2024'teki su seviyesi ortalaması yüzde 57 iken bu yıl yüzde 49'a, Murtaza Barajı yüzde 22'den yüzde 13'e, Gebere Barajı ise yüzde 42'den yüzde 38'e geriledi.
Eylül ayı itibarıyla barajların doluluk oranı, Akkaya'da yüzde 10, Gebere'de yüzde 7 ve Murtaza'da yüzde 3 ölçüldü.
Kıraç araziyi andıran barajlardaki yeşeren bölgelerde ise besiciler hayvanlarını otlatıyor.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş, kentte birçok barajdaki su seviyesinin düştüğünü söyledi.
Akkaya Barajı'nın 1970'lerde sulama amacıyla kurulduğunu anımsatan Karataş, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin birçok doğal gölü gibi bu sulama göleti de kurumuş durumda. Şu an tamamen toprağa çıkmış, adeta çöl görünümünü almış bir yer halinde. Biz ülke olarak su fakiriyiz. O kadar büyük su kaynaklarımız yok. Gelecekte de önemli olan şey su savaşları. Su yoksa gıdayı üretemeyeceksiniz, insanlar temizlik, içme ve diğer amaçlarla su kullanımına sahip olamayacak. Sularımızı idareli kullanmamız lazım."
Birçok derenin kuruduğunu vurgulayan Karataş, "Tuz Gölü etrafında ters akan Bolluk, Düden ve Konya'nın Ilgın ilçesinde Çavuşçu Gölü olarak bilinen Ilgın Gölü de şu an kurudu. Akşehir, daha önce kurumuştu. Türkiye'nin en büyük su kaynağı olan Beyşehir Gölü de son demlerini yaşıyor." ifadelerini kullandı.
- "Bazı türleri doğadan çektiğiniz zaman oranın besin piramidi çöküyor"
Karataş, yer altı sularının da azaldığına dikkati çekerek, İç Anadolu Bölgesi'nde derin obruklar oluştuğunu belirtti.
Barajlardaki birçok su canlısının da göçtüğünü vurgulayan Karataş, şöyle devam etti:
"Kuş kalmadı diyebilirim. Neredeyse canlılık sıfır, maalesef bu hayvanlar birçok yerden çekildi. Bulundukları yerde yaşamaya çalışıyorlar, onu idame ettiremeyenler yok olup gidiyor ya da başka yerlere göç etmek zorunda kalıyor. Bazı türleri doğadan çektiğiniz zaman oranın besin piramidi çöküyor. Türkiye'de 225 civarında endemik balık türü var. Susuzluktan etkileneceklerin başında bunlar geliyor. Yine amfibiler dediğimiz kurbağa, semender grubu var. Bunlar kuşlar kadar şanslı değil, kuşlar uçup gidebiliyor. Beyşehir veya Akşehir Gölü de kuruduğu zaman oraya özgü endemik balığın başka yerde yaşama şansı yok. Endemiklerin yoğun olduğu göllerimize öncelik vererek doğamızı daha iyi korumamız lazım."
- "10 ovaya yetecek suyumuz vardı"
Murtaza Köyü Yardımlaşma Derneği Başkanı Fethi Soyak da köyde bu yıla kadar su sıkıntısı yaşanmadığına dikkati çekti.
Bölgede en fazla suya sahip köy olduklarını dile getiren Soyak, "1981'den bugüne barajımızda su seviyesi bu kadar düşmedi. Bugünlere kadar barajın kapağını hiç kapatmıyorduk fakat son bir haftadır barajda yaşayan canlılar için kapattık. Barajda 12-13 günlük suyumuz kaldı, bunu da kaybedersek barajımızdaki canlı hayatını yok etmiş olacağız. Barajımızın su kapasitesi ve doluluk oranı çok yüksekti, 10 ovaya yetecek suyumuz vardı. Suyun olmadığı yerde hayatın olması mümkün değil." şeklinde konuştu.