Niğde’de bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Halibas Art Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali’nin ardından Halibas Art’ın kurucusu Serkan Haliloğulları, hem sanat yolculuğunu hem de etkinlik sürecinde yaşadıkları zorlukları anlatarak önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sanat serüveninin 2011 yılında İngiltere’de başladığını aktaran Haliloğulları, burada Türk gastronomisi ve kültürünü tanıttığını, sanatçılarla uluslararası sergilere imza attığını belirtti. 2014’te annesinin vefatı üzerine Türkiye’ye döndüğünü söyleyen Haliloğulları, 2015’te Bor’a yerleşerek sanat faaliyetlerini Niğde’ye taşıdığını ifade etti. 2018’de annesinin anısına düzenlediği ilk büyük kültür-sanat festivalinde 18 ülkeden 90 sanatçıyı bir araya getirdiğini, Gümüşler Manastırı’nda yapılan kapanış konserinin ise hafızalarda yer ettiğini dile getirdi.
2019’da Bor’da Arnavut sanatçı Saimir Strati ile birlikte Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” portresini 250 bin vida ile yaparak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Haliloğulları, bu eseri Kemerhisar Su Kemerleri’nin yanına yerleştirmenin kendisi için manevi bir anlam taşıdığını söyledi.
Haliloğulları, festivaller süresince bazı kurum ve kişilerin ilgisizliğinden dolayı üzüntü duyduğunu ifade etti. Çukurkuyu’da düzenlenen etkinliğe belediye başkanının katılmamasını ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün destek vermemesini eleştiren Haliloğulları, “İngiltere’de fahri sanat elçisi ilan edilirken, kendi memleketimde ön yargılar ve engellerle karşılaştım. Ama yılmadım, mücadele ettim” dedi.
Tüm zorluklara rağmen sanat etkinliklerini sürdürdüğünü vurgulayan Haliloğulları, bu yıl düzenlenen festivalde de birçok sanatçı ve kurumun destek verdiğini belirtti. “Bu memleket bizim” diyen Haliloğulları, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizler, sıfır bütçe ve düşük destekle elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösterdik. Emeklerimiz vatanımıza ve milletimize helali hoş olsun. Bizi destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Bize engel çıkaranlara da ayrı teşekkür borçluyum; çünkü onlar olmasaydı bu kadar güçlü ve kararlı olamazdım.”